News
News
6’lı masaya oturması ile birlikte adeta İYİ Parti kendi sonunu getirdi.
Hele hele o masadan “burası kumar masası, noter masası” deyip kalktıktan sonra yeniden o masaya oturması ile İYİ Parti adeta kendi ayağına sıktı.
Önce ana muhalefet sonra da iktidar olma şansını ellerinin tersi ile adeta ittiler.
Genel seçimlerde milletvekil aday listesi belirleme konusunda da büyük sıkıntı yaşadılar ve yaşamaya da devam ediyorlar.
Temayül yoklamalarının üyeler bazında yapılması ve katılım oranı tartışılırken bir de üzerine üyelerin ellerine listeler tutuşturulduğu iddiası ortalığı toz duman etmişti.
Para karşılığında milletvekili sıralaması yapıldığı iddiaları ayyuka çıkmış durumda.
Musa Ertugan’ın yaktığı ateş alevlenerek büyürken listede istediği yerde kendisine yer bulamayan eski il başkanı Mehmet Başaran da sesini yükseltti.
Aslına bakılırsa Mehmet Başaran vekil adaylığı düşünmüyordu ama ne oldu ise fikrini değiştirdi ve aday adayı oldu.
Bu kararında hiç kuşku yoktur ki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmesi etkili olmuştur.
Sonuç itibari ile İYİ Parti Antalya’da istediğini alamazken seçilen vekiller tartışmaları da beraberinde getirdi.
Para ile vekillik iddiaları ısrarla sürerken Ayşen Kurt’un da çok ciddi rakamlar harcadığı hatta genel merkeze çok ciddi bağış yaptığı buna karşın vekil olamadığı da biliniyor.
He sonrasında Ayşen Kurt Genel İdare Kurulu Üyesi oldu o ayrı konu.
Yani Ayşen Kurt için para ile saadet olmadı.
Yeniden para ile vekillik iddialarına gelecek olur isek acaba tüm siyasi partilerde aşağı yukarı işleyiş aynı değil mi?
Seçimlede AK Parti’nin adaylarında para konusu geçmemesi garanti liste yapmalarından kaynaklı.
Yani eski listeden sadece İbrahim Aydın çıkarken yerine İbrahim Ethem Taş geldi.
Yoksa meclis üyesi listeleri dahi yapılırken paralar havada uçuşuyor.
Bırakın milletvekilliğini, belediye başkanlığını meclis üyeliğinde dahi paranın gücü konuşuyor.
Çevrenin geniş olması, belli bir zümreyi temsil etmen belli bir yere kadar seni taşıyor.
Şayet paran yok ise işte o zaman garanti seçilecek sıralarda kendinize yer bulamıyorsunuz.
Siyasette her zaman için para konuşur.
Bu 1+1=2 gibi bişeydir.
Vekil olmak isteyenler tabi doğrudan ödeme yapamadıkları için bağış adı altında harcama yaparlar.
Hatta yok Türkiye genelinde şu kadar genel merkez otobüsü, yakıtı, şoförü dahil falan filan gibi vaatlede dahi bulunulur.
Bazıları hem genel merkeze bağış yapar hem de bulundukları il ya da ilçede bina satın alarak partiye bağışlar.
Siyasette paranın konuştuğunu Musa Ertugan da çok iyi biliyor Mehmet Başaran da.