Güzel işlere imza atın

Güzel işlere imza atın

ABONE OL
Ekim 16, 2023 13:14
Güzel işlere imza atın
16 Ekim 2023
2

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Kurucusu Başkan Ayşe Aydın, Antalyalı kadınlara çağrıda bulundu

  • İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Kurucusu Başkan Ayşe Aydın, isimleri ayrı fakat hikayeleri aynı olan kadınlara seslendi.
  • Güzelleşme uğruna asılsız sosyal medya kampanyalarına ve sokaklarda dağıtılan broşürlere aldanarak imza attıkları senetler sonrası haciz kararı ile karşı karşıya gelen kadınları hedef kitlesi seçen Aydın, “İmza atma olayı, bu kadar basit olmamalı” dedi.

Her geçen gün gelişim gösteren teknoloji, sosyal medya uygulamalarını hayatımızın vazgeçilmez parçası haline getirirken ‘güzellik’ algısında da değişime davetiye çıkartıyor. Daha güzel olma kaygısı, kişinin kendisini daha iyi hissetme duygusu, mukayese sonucu özenme, örnek alma ve estetik kaygılar ile soluğu güzellik merkezlerinde alan kadınlar, istedikleri sonucu vermeyen hizmetler sonrası, senet ve haciz yaptırımlarından nasibini alıyor. ‘Seans’ adı altında tekrar eden hizmetlerden yararlanmak için birçok senede imza atan kadınları farkında olmadan ‘müşteki’ hale getiren sürece, senetlerle ortadan kaybolan ve zaman içerisinde isim değiştirerek kendisine yeni kurbanlar arayanlar şirketler zemin hazırlıyor.

“BİZİM İŞİMİZDE ÇEK, SENET OLMAZ”

Her gün yüzlerce mağduriyetin yaşandığı konuya ilişkin konuşan Aydın, kadınları bu konuda daha bilinçli olmaya davet ediyor. “10 senedir mücadelesini vermediğimiz bir konuyu ele aldığınız için çok teşekkür ederim” diyen Aydın, geçmiş dönemlerle kıyaslandığında günümüzde çek-senet olaylarının azalma gösterdiğine dikkat çekti. Merdiven altı işletmeler olarak tarif edilen yerlerin mağduriyet yuvası olduğuna değinen Aydın, “Şu anda da baya bu çek, senet ve haciz olayları azaldı. Ancak hala kulağımıza geliyor. Sonradan mesleğimizin içine katılan ve sonra bu güzellik salonlarını tacir, sanayici veya market gibi görmeye kalkan insanların yapmış olduğu, başlatmış olduğu bir uygulama bu. Bir şekilde müşteriler, işyerine girdiğinde ‘şu paketlerden şu hizmetlerden faydalanmak istiyorum’ diyor. Bunun akabinde sözleşmeler gündeme geliyor. Sözleşmeler yapılıyor. Çoğunlukla merdiven altı işletmeler olarak karşımıza çıkıyorlar. Ruhsatı, vergisi olan, herhangi bir esnaf odasına kayıtlı olan, gerçek bir güzellik uzmanının yapacağı işler değil. Bizim işimizin çeki, senedi olmaz. Bugün kuaföre gittiğimizde çek, senet mi imzalıyorsunuz? Hayır! Biz de esnaf ve sanatkâr koluyuz” dedi.

“TALEP OLMAZSA ARZ DA OLMAZ”

Tüketicilere seslenerek her iş kolunda karşılaşılabilecek hata payının kendi sektörlerine de bulaştığını vurgulayan Aydın, “Neden tüketici sokakta bir insan, onu alıp yukarı çıkarttığında hiç tanımadığı bir işyerine girer, orada imza atar ve oradan hizmet almayıp, ardından hemen çeker gider? 1 yıl sonra evine haciz geldiğinde veryansın eder. İmza atma olayı bu kadar basit olmamalı. Tüketicinin bu konuda bilinçlenmesi lazım. Talep olmazsa, arz da olmaz. O zaman bu tip yerlerde ayakta duramaz. İşletmesini kapatır gider. Bana da ulaşan kişilere soruyorum; ‘Siz neden böyle bir işe imza attınız?’ diye, ‘Bilmiyorum, kapıdaki çocuğa acıdım’ şeklinde yanıt verenler bile oluyor. Böyle bir şey olabilir mi? ‘Kapıdaki çocuğa acıdım?’ cümlesi ne demek? Başka şekilde yanıt verenler de oluyor. ‘Bana sunulan hizmetler güzeldi. Sonrasında vazgeçtim’ diyenler de var. Vazgeçeceğin bir hizmete neden imza atıyorsun. Bir senede neden imza atarsın? Bu çok kolay, basit bir şey değil. Neticede siz bir AVM’ye, bir EVKUR’a gitmediniz. Ürününü önden alıp bir senet imzalamıyorsun. Hizmetini almadığın, ilerde alacak olduğun bir şey için imza atılamaz” diye konuştu.

“SAHTE İÇERİKLERE KANMAYIN”

Sponsorlu içeriklerin, üzerinde oynama yapılmış fotoğrafların insanları aldatmaya yönelik kaygılar içerdiğine dikkat çeken Aydın, “Reklam ve tanıtım kapsamında birçok paylaşım yapılabiliyor, tanıtım sağlanabiliyor. Ancak, yapılan öncesi/sonrası paylaşımlarda photoshop söz konusu ise ve bu uygulamayı tek seansta yaptığını iddia ediyorsa bu hizmet pek mümkün değildir. Tabii ki tek seansta alınan, çok hoş ilerlemeler var ama mucizeler değil bu. Mucizeler Rabbime ait. İnsanların bu tip çalışmalara kanmamaları gerekiyor. Reklamlarda öncesi/sonrası şeklindeki paylaşımlarda photoshop varsa Tüketici Hakları’na, Ticaret Bakanlığı’na şikâyet ettiğinde o iş yerlerinin bu yayınlarının tuzak olduğu anlaşıldığında çok ciddi maddi ve manevi cezalar var. Maddi cezalar var, savcılığa sevk edilebiliyor” şeklinde konuştu.

“BİZ ‘MERDİVEN ALTI’ OLUŞUM DEĞİLİZ”

Tüketicinin bilinçli bir profil çizmesi gerektiğini ifade ederek kendisini gelinen noktada en çok okur-yazar kesimin şaşırttığını ifade eden Aydın, “Bugün bir hemşire, okumuş bir insan, vasıfsız bir insana gidip dudağına dolgusu yaptırıyor. Resmen şoklardayım. Bugün insanlar, bir ağrı kesicinin (Novalgin diyelim) eczanede bile yapılması yasak iken, acilde yapılması gerekirken nasıl böyle bir şeye cesaret edip de bir hekimin, bir dermatoloğun, bir cerrahın, bir estetik medikalcinin yapabileceği bir hizmeti, farklı mesleklerdeki insanlara yaptırabiliyorlar. Burada bir şeyleri ucuza indirme düşüncesi de var. Ancak, ‘Ucuz etin yahnisi yavan olur’ sözünü unutmamak gerek. Sonradan sağlığından, hatta canından olanlar olabiliyor. Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de ‘merdiven altı’ diye tabir ettiğimiz kesim de var. Mesleği kullanarak, yıllarını vermiş, eğitimini almış esnaf ve sanatkârlar da büyük mağduriyet yaşıyor. Bizler, o insanlardan şikayetçiyiz. Bırakın bir kenara tüketiciyi, biz gerçek esnaflar olarak aramıza bu şekilde girip, bizim gibi gözüküp ama bizden olmayan insanlardan şikayetçiyiz. Biz asıl onları istemiyoruz” ifadelerine yer verdi.

“GÜZELLİK SALONLARINDA MASAJ YASAKTIR”

42 yıllık meslek yaşamı boyunca belirli dönemlerde hiç hoş olmayan tabirlerle mesleklerinin yan yana getirilmeye çalışıldığını hatırlatan Aydın, şöyle devam etti; “20 yıldır bunun mücadelesini veriyorum. Biliyorsunuz önce masaj salonları açıldı. Masaj salonlarını önce güzellik salonu adı altında vermeye kalktılar. Adımız farklı bir şeye çıktı. Çok hoş olmayan, telaffuz dahi edilmeyecek kelimelerle ismimiz anıldı. Masaj salonlarını güzellik salonları bünyesinden çıkarttık. Hatta güzellik salonlarında masaj yasaktır. Oda olarak bunu yaptık ve çıkarttık. Sadece bölgesel vücut bakımı yapan birimimiz vardır. Masaj, güzellik salonu tabelasının üzerinde yazılması ya da hizmet verilen yerde yapılması da yasaktır. Masaj salonlarının yönetmeliği de işyeri açma da çalışma kapsamında ayrılmıştır. Bunu bu şekilde engellemeye çalıştım. Çünkü, oralarla Ahlak Masası ve farklı kuruluşlar ilgileniyor. Bir dönem onlarla mücadele ettik.”

“OLAĞAN DIŞI DENETİMLER YAPILIYOR”

Sürecin denetim ayağının etkin bir şekilde yürütüldüğünün bilgisi de veren Aydın, “Söz konusu gelişmelerin devamında, günümüzde sıklıkla bahsedilen çek-senet olayları ortaya çıktı. Şu anda çek-senet olayları azaldı, hatta bitmek üzere diyebiliriz. Çünkü çok ciddi yaptırımlar ve cezalar var. Merdiven altı işletmeler olarak tabir edilen yerlere olağan dışı, denetimler yapılıyor. İsmi de ‘olağan dışı denetim’ olarak geçiyor. Bu denetimler hem polis hem zabıta hem ilçe sağlık ile birlikte yapılıyor. Gerçek esnaf ve sanatkâr, bu denetimlerden çekinmiyor. Her şey dört dörtlük ise zaten çekinilecek bir durum da yok. Gelirler, incelerler, giderler” ifadelerini kaydetti.

“FENOMENLER ÇIRAKLIKTAN GELMİYOR”

Fenomenlerin ‘güzellik uzmanı’ ünvanı ile astronomik rakamlarla ifade edilen kazançla beraber anılması da yorumlayan Aydın, şöyle konuştu; “Tam bu olaylar sakinleşiyor, gerçek esnaf tam rahat bir nefes alacak, fenomenlerin haklı veya haksız kazançları gündeme geliyor. Bu güzellik salonlarının alın teri ile güzellik uzmanının akşama kadar yapacağı bir hizmet ile kazanacağı rakamlar değil. Çok büyük rakamlar söz konusu oluyor. Fenomenlerin birçoğu zaten mesleğimize çıraklıktan girmemiş. Aralarında varsa birkaç tane vardır. Ancak mesleklerine çıraklıktan girmemiş, meslek lisesinde okumamış, bu işin üniversitesini okumamış, sadece bir özel okulda kurs bitirme belgesi ile derslik yaptırma ustalığını almıştır. Ancak müşterisine acaba kaç saat çalışmıştır? Fiilen kaç cilt bakımı yapabilmiştir? Acaba bu fenomenler bir yıl boyunca odasından çıkıp kaç müşterisine G5 yapmıştır. Ben inanmıyorum yaptıklarına. Doğal olarak fenomenlerde farklı hayatları takipçilerine sunarak, insanların iştahını kabartıyor.”

“SAĞLIKLI DÜŞÜNCELERDEN UZAĞIZ”

Fenomen isimlerin sahip olduğu yüksek hayat standartlarının ‘güzellik uzmanı’ ünvanı ile kolaylıkla elde edilemeyeceğinin altını çizen Aydın, “Bunu nasıl yapıyorlar?  İnsanlar, ‘Ben güzellik salonu açarsam, bende bunlar gibi bir hayat yaşayacağım’ şeklinde düşünüyorlar. Böyle bir dünya yok. Yaşıyor olsaydık inanın 42 yılda ben yaşardım. Öyle bir para da yok. Altın teri ile bu şekilde paralar kazanılmaz. Sponsor yoksa, eşinden, dostundan, ailesinden geliri yoksa ya da kendisine bir miras kalmamışsa alın teri ile kazanılıp, akşama kadar G5 yapıp, epilasyon yapıp, iğneli epilasyon yapıp, cilt bakımı yapıp çok büyük paralar kazanabileceğini, hatta yüzlerce şube açabileceğini düşünmek hiç sağlıklı değil. Doğal olarak da bunu böyle görüp, güzellik salonu açmak için evini satan, ipotek eden var. Bunların yanı sıra kurslara gidip tabii ki eğitim alanlar var. Zannediyorlar ki ben 1-2 yılda, şu kadar zamanda tıpkı bunlar gibi bir hayat yaşayacağım. Ancak daha sonra hüsrana uğruyorlar. Bizim 1 ayda, 15-22 en az 1 yıllık işletmeler kapanıyor. Bu devlete, millete de zarar. Çünkü bakıyor ki işin tarafı bu değil. Çünkü insana hizmet en zor iştir. Çok becerikli çok tecrübeli çok fazla kalifiye isteyen bir meslek bizimkisi. Çünkü insanla çalışıyoruz. Memnuniyet her zaman ön planda. Sizler de görüyorsunuz, son haftalardaki tartışmalar, sıkıntılar hep gündemde. İnsanların bireysel ve özel hayatlarını başlık yaparak gazeteciler tarafından konu gündeme gelebiliyor” dedi.

“KONULARI GENELLEŞTİRMEMELİYİZ”

Belirli olumsuz etiketlerin meslek grupları ile değil, kişiler ile bağdaştırılması gerektiğini vurgulayan Aydın, “Bugün her meslekte, ahlaksızlık kişi ile özdeşleşen bir şeydir. Meslekle özdeşleşen bir durum değildir. Bir gazeteci bir avukat bir muhasebeci bir doktor, yüzlerce hatta binlerce kişiyi temsil ediyor. Bir kişinin hatası ya da 4 kişi, 10 kişinin hatası yüzünden tüm meslek camiasını kötüleyebilir miyiz? Herhangi bir gündem maddesi sonrası, ‘Avukatların çirkin yüzü’, ‘Doktorların çirkin yüzü’ diyebilir miyiz? Diyemeyiz. O yüzden konuları genelleştirmemek gerekiyor. Ancak ne hikmetse, ‘vurun abalıya’ der gibi muamele görülen kesim de hep küçük esnaf oluyor” diye konuştu.

Duygu TEKİN


HIZLI YORUM YAP