News
News
Kısa sürede geçerli bir meslek sahibi olmak isteyenlerin son zamanlarda yoğun ilgi gösterdiği güzellik merkezleri, eğitim kanadıyla var olan taleplere yanıt vermeyi sürdürüyor. Belirli bir dönem verilen kursları başarılı şekilde tamamlayanlar güzellik salonlarında, eczanelerde ve hastanelerde çalışabiliyor ya da kendi güzellik salonlarını açabiliyor. Talep grafiklerinde oluşan yükseliş, arz oluşturmak isteyen yurt dışı kaynaklı üniversitelerin iştahını kabartıyor. Yıllık ücretleri US$45,030.00 (TRY 1,247,610) üzerinden başlayan eğitimler, öğrenim alan kişi ya da kişilere geçerliliği olan yetki belgesi oluşturmadığı için sektörün önde gelen isimleri tarafından mercek altına alınıyor.
“ALINAN BELGELERİN ÜLKEMİZDE GEÇERLİLİĞİ YOK”
Gündem maddelerini kendi çerçevesinden yorumlayan İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Ayşe Aydın, “Sahte belgeler dolu ortalık. Yurt dışındaki üniversitelerde 2 bin saat ya da 3 bin saat eğitimle verdikleri belgelerle, 20-30 bin lira para alıyorlar. Üstelik online eğitim yok, sınav yok. Yurt dışı katkılı üniversitelerden alınan güzellik uzmanlığı belgeleri e-devlet üzerinden gözüküyor. Düşünebiliyor musunuz? Belge var ancak belge geçersiz. Benim anlamadığım nokta burada başlıyor. Tüm Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerine sesleniyorum; ‘Türkiye’de geçerli olmayan, bu belgelerin e-devlet üzerinden görülmesine neden izin veriliyor?’ Neden insanlar dolandırılıyor?” yorumunu getiriyor.
“GÜZELLİK UZMANLIĞI USTALIK BELGESİNİN GEÇERLİLİĞİ VARDIR”
Söz konusu belgelere yüksek miktarlarda ödemeler yapıldığının bilgisi veren Başkan Aydın, “O belgelere en az 20-30 bin lira para ödüyorlar. Hiçbir şekilde sınava girmiyorlar. Eğitim de almıyorlar. O belge ile işyeri açıp ya da çalışabileceklerini zannediyorlar. Ancak bu belge geçersiz. Türkiye’de geçerli olan, iş yeri açma yetkisi veren tek belge, güzellik uzmanlığı ustalık belgesidir. Aynı zamanda meslek lisesi ve yüksek lisans olan belgelerdir. Çünkü bu belgelerin denkliği yapılmış. Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel eğitim kurumlarından alınan belgelerle bile bir iş yeri açılamaz. Bu belgeleri alan bir kişi herhangi bir yerde çalışamaz. Buradan devlete sesleniyorum; e-devlette gözüken bu üniversite belgeleri neden Türkiye’de e-devlet üzerinden geçiyor. Sanki ülkemizde bu belgenin geçerliliği varmış gibi hareket ediliyor. İnsanlar dolandırılıyor insanlar kandırılıyor” dedi.
“KOSKOCA DERMATOLOG CİLT BAKIMI YAPMAYA KALKIYOR”
Sektörlerinin ‘kanayan yarası’ olarak ifade edilen bir diğer gündem maddesine de açıklamalarında yer veren Aydın, güzellik ve sağlık ilişkisinde meydana gelen pürüzleri de masaya yatırdı. Başkan Aydın, şu noktalara vurgu yaptı; “Bugün çat kapı istediğiniz sağlık kuruluşuna gidin, sağlık kuruluşlarında kaçak güzellik uzmanları çalıştırılıyor. Bazı hekimler, güzellik uzmanlarına kendi yapmaları gereken tıbbi işlemleri yaptırtıyor. Ayrıca yine sağlık kuruluşlarında esnaf ve sanatların hizmet alanına giren, bir güzellik uzmanının bir cilt bakım uzmanı, bir bakıyorsunuz reklamlarda koskoca bir dermatolog cilt bakımı yapmaya kalkıyor. Aslında bu işi yapan yine güzellik uzmanı. Bunlara da mutlaka el değmeli.”
“ÇANTACI HEKİMLERLE SEKTÖRÜMÜZÜN BAŞI DERTTE”
Sektöründeki isimlerle beraber ‘çantacı hekimler’ olarak nitelendirdikleri kesime ilişkin konuşan Başkan Aydın, “Bir de çantacı hekimlerle başımız dertte. Adını çantacı hekimler koyduk. Beni bile arayıp, ‘Odanıza müşterileri toplayın. Bir günde dolgu ve botoks işlemlerinizi yapıp çıkalım’ diyorlar. Güzellik uzmanlarını suça iten maalesef azınlıkta olsa hekimler var. Azınlık olarak ifade etsek de bu çok ciddi bir rakam aslında. Güzellik salonuna gelenler de ‘Doktor geliyor zaten. Herhalde yasaldır’ diyor. Konuyu bilmiyor ve araştırma gereği duymuyor. Bu da yanlış. Yoksa güzellik uzmanları, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde hekimin alanına giren bir hizmeti yapmaz” diye konuştu.
“DOKTORUN İŞİ GÜZELLİK DEĞİL SAĞLIKTIR”
“At izi it izine karışmış” diyerek acilen düğmeye basılması gereken noktalara ilişkin konuşan Aydın, “Bir güzellik uzmanı sağlık kuruluşunda çalıştırılırsa kaçak da olsa ağda ismi de takılır, tedavi ismi de takılır. Hekim kontrolü diye bir şey yok zaten. Hekimin yapması gereken hizmetler eğer o kişiye yaptırılıyorsa oradan çıktığında güzellik salonunda yetkili olduğunu zannediyor. Sen ne kendi salonunda yetkilisin ne sağlık kuruluşunda çalıştığında yetkilisin. Zaten güzellik salonları 7/24 denetim altında. Sağlık Bakanlığı, sağlık kuruluşu olan yerlerde ‘güzellik’ kelimesini kullanamaz. Güzellik kötü bir şey mi? Çünkü doktorun işi güzellik değil, sağlık. Güzellik bizim işimiz. Bugün bir hastanede ‘Estetik & Güzellik’ ibaresi kullanılabiliyor. Reklamı yapılabiliyor” şeklinde konuştu.
“SAĞIR SULTAN BİLİYOR SAĞLIK BAKANLIĞI BİLMİYOR”
Sosyal medya hesaplarında hastaların başında göbek atarak kalıcı makyaj yapan dermatolog gördüğünü iddia eden Başkan Aydın, şöyle devam etti; “Yakında dövme de yapacaklar. Uçak da kullanacaklar. Yakında küpe takacaklar. Ne diyeyim? Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce özel tüm hastaneleri denetime çok sıkı tabii tutmaları gerekiyor. Personel izinleri ve çalışmaları anlık, günlük baskın gibi kontrol edilmeli. Bizlerde denetimler nasıl yapıyorlarsa onlara da çat kapı gitmeli. Hatta gerekirse müşteri gibi gitmeli ve gerekirse gözleri ile görmeliler. Epilasyon işlemlerini ve diğer işlemlerinin tamamını güzellik uzmanlarına yaptırdıklarına bizzat şahit olacaklar. Bunu sağır sultan biliyor zaten, bir tek Sağlık Bakanlığı bilmiyor.”
“TIBBİ İŞLEMLER SADECE DOKTOR TARAFINDAN YAPILIR”
Doktor gözetiminde yapıldığı iddia edilen uygulamalara da açıklamalarında yer veren Başkan Aydın, şunları kaydetti; “Tıbbi dediğimiz işlemler, bizzat hekimin kendisi tarafından yapılır. Asla ‘doktor gözetimi’ diye bir şey yoktur. Mahremiyeti olan bir odaya ne kamera takabilirsin ne de o odayı kapı deliğinden izleyebilirsin. Zaten o güzellik uzmanına o işlemi yaptırman yasak. Ben kontrol ediyorum, olumsuz bir durum olursa müdahale edebiliyorum. Olumsuz bir durum yaşanması halinde zaten hastamız istediği her yere gider ve ihtiyaç duyduğu yanık tedavisini yaptırır. O anda orada olacak herhangi bir şeyi kimse durduramaz.”
“BİRTAKIM UYGULAMALARI SEKTÖRDE ŞIK BULMUYORUZ”
“Türkiye’de hiçbir özel hastanede bir dermatoloğun bir plastik cerrahın bir estetik medikalcinin bulunduğu yerde elinde epilasyon cihazı göremezsiniz” diyen Başkan Aydın, söz konusu uygulamaları sektör temsilcileri olarak şık bulmadıklarını dile getirdi. Başkan Aydın, “Bir tabibin elinde bambaşka konulara ilişkin, insan sağlığı ile ilgili sedef hastalığından eklem hastalıklarına, cilt kanserine kadar tedavi olmasını istediğimiz dünya kadar cilt hastalığına ilişkin tedaviler yakışır. Güzellik sektöründeki kıl, tüy, epilasyon gibi uygulamalar onların asli görevleri değil. Onların hiçbir eğitiminde epilasyon yok. Bizim eğitimlerimizde epilasyon var” dedi.
Haber: Duygu TEKİN
