Çocuklarda yeni akım: HAPSE GİRMEK

Çocuklarda yeni akım: HAPSE GİRMEK

ABONE OL
Ekim 16, 2023 13:56
Çocuklarda yeni akım: HAPSE GİRMEK
16 Ekim 2023
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çocuk ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde sanık sıfatında bulunan toplam 45 bin 645 ismin yüzde 85’ini erkek çocuklar oluşturuyor

  • Adli Bilişim Uzmanı & Emekli Narkotik Polisi İsa Altun; “Bu acı gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor” diyerek, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden elde edilen rakamların da destek verdiği, son yıllarda sayılarında ciddi oranda artış tespit edilen, ‘suça sürüklenen çocuklar’ başlığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
  • Toplumda giderek artan şiddet olayların temelinde ‘eril söylemlerin’ yattığını belirten Altun, “Suça karışan gençler, ailede dışlanıyor. Cezaevlerinde çıktıktan sonra iş bulamıyor, üretime katılamıyor. Dışlanmanın verdiği öfke ile toplumdan intikam almaya yöneliyorlar” şeklinde konuştu.

20. yüzyılın başlarından itibaren aynı cümle içerisinde anılmaya başlanan ‘çocuk ve suç’ kavramı, farklı suç esaslarının günümüze değin taşınmasına zemin hazırlamıştır. Buna paralel olarak gelişme gösteren ‘Çocuk Haklarına’ ilişkin maddeler, evrensel boyutta kendisine yeni bir yer edinme yoluna girmiştir. Çocukların suçtan korunmasına yönelik geliştirilen çalışmalar ise yeni anlayışların filizlenmesine olanak sağlamıştır. Suç unsurlarının oluşmasına neden faktörlere ilişkin yapılan araştırmalar ise durumun daha ciddi boyutta olduğunu ortaya koymuştur.

ÇOCUK VE SUÇ KELİMESİ YANYANA GELİYOR

Bugüne değin yapılan hiçbir çalışmada nesnel boyutta değerlendirildiğimde suçun kaynağını apaçık önümüze sermemiştir. Yürütülen çalışmaların istatistiksel verilerle desteklendiği günümüz araştırmaları ise birbirini tetikleyen birçok unsurun suç oluşumunu desteklediğini ispat etmiştir. Desteklenen ve yürütülen çalışmalarla tamamen önlenmesi oldukça zor görünen suç kavramının asgari düzeye indirgenmesi beklenirken, konu başlığının ‘çocuk’ kelimesi ile aynı cümle içerisinde kullanılması durumun ciddiyetini kavramamıza olanak sağlıyor.

“AİLELER POPÜLER KÜLTÜRDEN ETKİLENİYOR”

Suç oluşumunu tetikleyen en önemli faktör ‘çocuk suçluluğu’ konusunu mesleki perspektifinden yorumlayan Adli Bilişim Uzmanı & Emekli Narkotik Polisi İsa Altun, kamu yararı açısından aileleri ve toplumu uyarmanın gerekliliğine dikkat çekti. Toplumda giderek artan şiddetin temelinde ‘eril söylemlerin’ yattığını belirten Altun, “Madde bağımlılığı şiddeti tetikliyor. Her on kadından 6’sına şiddet uygulayan bireyler alkol ya da madde bağımlısı. Aile kurumu son zamanlarda büyük yara aldı. Kentleşme, göç ve popüler kültürün de etkisiyle aileler olumsuz yönde etkileniyor. 2 yıldır kaleme aldığım bir kitap çalışması için suça sürüklenmiş çocuklarla adliyelerde ve çocuk cezaevlerinde birebir görüşmeler gerçekleştirdim. Hala da görüşüyorum. Kamu yararı açısından da aileleri ve toplumu da uyarmak ve bu kanayan yaraya parmak basmak istiyorum” dedi.

SUÇ FAKTÖRLERİ PARÇALANMIŞ AİLEYİ TERCİH EDİYOR

Dağılmış ve parçalanmış ailelerde büyüyen çocukların topluma ayak uydurmada sorunlar yaşadığına dikkat çeken Altun, “Son yıllarda değişen değer yargıları, popüler kültürün etkisi, düzensiz göç ve kentleşme, eğitim kaybı, istihdamda yer alamama, aile kurumu ve birçok değer maalesef çok derin yaralar aldı. Aile çok önemli bir etken. Eksik ve hatalı sosyalleşme süreci suça zemin hazırlıyor. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, suç ve parçalanmış aileler arasında derin bağların varlığı söz konusudur. Suça karışmış çocukların aile yapıları ve çocukluk deneyimleri incelendiğinde travmalar, aile içi şiddet, sevgisizlik, yoksunluk, temel güven duygusu oluşmamış çocuklar karşımıza çıkmaktadır. TÜİK, çocuk ağır ceza ve çocuk ceza mahkemelerine yansıyan veriler gösteriyor ki, suça sürüklenen çocuklarda büyük bir artış söz konusu. Bu acı gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Çocukların en çok işledikleri suçlar ise; yaralama, hırsızlık, cinsel suçlar, tehdit ve uyuşturucu madde almak ve satmak suçları şeklinde sıralanıyor” diye konuştu.

“TOPLUMUN DOKUSU OLUMSUZ EKİLENİYOR”

Suça karışan gençlerin durumlarını psikolojik olarak da yorumlayan Altun, “Suça karışan gençler ailede dışlanmakta, cezaevlerinde çıktıktan sonra iş bulamamakta, üretime katılamamakta, öfke ve hınçla dışlanmanın verdiği öfkeyle toplumdan intikam almaya yöneliyorlar. Kendilerini itilmiş, dışlanmış, toplumun refahından pay alamamış, ezik ve izole edilmiş bir şekilde topluma yabancılaşmakta ve değer yargılarından uzaklaşmaktadırlar. Hatta çetelere, suç organizasyonlarına katılmaktan çekinmemektedirler. Aile içinde yaşanan olumsuz koşullar, ilişkilerde bozulma, aidiyet duygusunun azalması, boşanma çevre, bireysel sebepler, sosyal medya, kitle iletişim mecraları, ekonomik ve toplumsal nedenler çocukların ve toplumun dokusunu olumsuz etkileyerek çocukların suça sürüklenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Çocuk mahkemeleri ve Çocuk Ağır ceza mahkemelerine düşen ceza davalarındaki ürkütücü artış ve ciddi yükseliş ülke geleceği açısından önemli bir toplumsal soruna dönüşmüş durumda” şeklinde konuştu.

SUÇ ORANI GRAFİKLERİ YÜKSEK ORANLARI İŞARET EDİYOR

Açıklamalarını rakamlarla da destekleyen Altun, güvenlik birimlerine 2019 yılında gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısının 511 bin 247 olduğunu hatırlattı. Altun, şu noktalara vurgu yaptı; “Bu olaylarda çocukların yüzde 46,1’inin mağdur olarak, yüzde 32,9’unun kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla (suça sürüklenme), yüzde 15,1’inin bilgisine başvurma amacıyla, yüzde 3,4’ünün kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan), yüzde 2,5’inin ise bu nedenlerin dışındaki diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldiği tespit edildi. Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 5,8 oranında artış gösterdi. Çocukların yüzde 50,1’inin 15-17 yaş grubunda, yüzde 25,2’sinin 12-14 yaş grubunda, yüzde 24,7’sinin ise 11 yaş ve altındaki çocuklar olduğu görüldü. Güvenlik birimlerine 2019 yılında gelen veya getirilen çocukların yüzde 65,4’ü erkek, yüzde 34,6’sı ise kız çocuğu oldu.”

SUÇ MAĞDURU ÇOCUKLARIN YÜZDE 53,8’İ ERKEK

Güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olayların 168 bin 250’sinin suça sürüklenme nedeni ile gerçekleştiğini kaydeden Altun, şöyle devam etti; “Bu çocukların yüzde 31,7’sine yaralama, yüzde 25,6’sına hırsızlık, yüzde 8,1’ine Pasaport Kanunu’na muhalefet, yüzde 6,9’una göçmen kaçakçılığı, yüzde 4,6’sına ise uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçları isnat edildi. Güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 235 bin 931 çocuğun yüzde 87,5’ini suç mağduru, yüzde 12,5’ini takibi gereken olay mağduru çocuklar oluşturdu. Suç mağduru çocukların yüzde 53,8’inin erkek, yüzde 46,2’sinin kız çocuğu, takibi gereken olay mağduru çocukların yüzde 56,2’sinin erkek, yüzde 43,8’inin kız çocuğu olduğu görüldü. Güvenlik birimlerine suç mağduru olarak gelen 206 bin 498 çocuğun yüzde 57,6’sı yaralama, yüzde 15,2’si cinsel suçlar, yüzde 11,0’ı aile düzenine karşı suçlardan mağdur oldu. Ayrıca mağdur çocukların yüzde 3,5’i tehdit, yüzde 2,7’si kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yüzde 2,1’i ise hırsızlık suçlarından mağduriyet yaşadı.”

“AİLENİN VERMEDİĞİ SEVGİ ARKADAŞ ORTAMINDA ARANIYOR”

Ergenlik dönemini, ‘merak ve arayışın en yüksek olduğu dönem’ olarak tanımlayan Altun, genç bireylerin ailede bulamadığı aidiyet duygusunu, arkadaşları ve yer aldığı grupta aramaya çalıştığını dile getirdi. Arkadaş gruplarının ön planda olduğu ilişkilerde cinsel istismar olaylarının da yaşandığını hatırlatan Altun, “Örneğin, sigaraya başlamak, madde bağımlılığı, alkol ve diğer maddelere geçiş de arkadaş ortamında ediniliyor. Girdiğim birçok duruşmada şahit olduğum bir durumu paylaşmak istiyorum.  Suça sürüklenmiş çocukların birçoğu heyecan ve adrenalin olsun diye AVM’lerde, evlerde ve araçlardan hırsızlık yapmak suretiyle arkadaşlarıyla bahse giriyor. Kendini ön plana çıkarmak, yer aldığı grupta, ortamda kendini ispatlamak, büyüdüğünü göstermek, saygınlık görmek amacıyla suçlara bulaşıyor. Hapse girip çıktığında da geldiği mahallede kendince itibar ve saygınlık kazandığını düşünüyor” ifadelerine yer verdi.

“DOSYA SAYISI SON 5 YILIN EN YÜKSEK RAKAMLARINA ULAŞTI”

“2017 yılında çocuk ağır ceza mahkemesine gelen dosya sayısı 6 bin 600 iken 2022 yılında bu sayı yüzde 53 oranında artarak 10 bin 105’e yükseldi” diyen Altun, 2017 yılı içinde açılan dosya sayısının 3 bin 143 iken, 2022 yılında yüzde 62 oranında artarak 5 bin 98 olarak gerçekleştiğini belirtti. Altun, şöyle konuştu; “2021 yılından ise devreden dosya sayısı 4 bin 477 oldu. Çocuk ceza mahkemelerine baktığımızda ise 2017 yılı içinde açılan dosya sayısı 40 bin 505 iken 2022 yılında açılan dosya sayısı yüzde 13 artarak 45 bin 718’e yükselmiş. 2022 yılında çocuk ceza ve çocuk ağır ceza mahkemesine gelen toplam dosya sayısının 91 bin 619 olduğunu ve son 5 yılın en yüksek düzeydedir. 2022 yılında çocuk ağır cezada 10 bin 105, çocuk cezada ise 81 bin 514 gelen dosya sayısı bulunmaktadır. Bu rakamlar maalesef son 5 yılın en yüksek rakamlarıdır.”

“ÇOCUKLARIN DOSYA VE SUÇ SAYILARI DÜŞÜNDÜRÜCÜ BOYUTTA”

Çocuk ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerindeki dosya sayıları artarken aynı zamanda mahkûmiyet sayılarının da arttığına ifadelerinde yer veren Altun, “2022 yılında çocuk ağır cezada bin 979 çocuğa mahkûmiyet kararı verilirken çocuk ceza mahkemesinde de 20 bin 800 çocuğa mahkûmiyet kararı verilmiştir. 2022 yılında çocuk ağır ceza mahkemesinde beraat kararı verilen çocuk sayısı bin 209 olurken çocuk cezada ise bu rakam mahkûmiyet kararının çok altında kalarak 9 bin 607 olarak gerçekleşmiştir. Çocuk ağır cezada mahkûmiyet kararı 2017-2022 yılları arasında yüzde 40 artmış. Cumhuriyet başsavcılıklarında soruşturma evresinde suça sürüklenen çocukların dosya ve suç sayılarının da düşündürücü boyutlardadır. 2022 yılında soruşturma evresindeki dosya sayısı 289 bin 914, suç sayısı 607 bin 489 ve suça sürüklenen çocuk sayısı 294 bin 804’tür. Bu yıl içinde açılan dosya sayısı 185 bin 189, suç sayısı 381 bin 101 ve suça sürüklenen çocuk sayısı 171 bin 890’dır” diye konuştu.

ERKEK VE KIZ ÇOCUKLAR SANIK KOLTUĞUNDA OTURUYOR

Çocuk ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde sanık sıfatında bulunan çocukların rakamsal olarak 45 bin 645 kişiye tekabül ettiğini söyleyen Altun, “Bu çocuklarımızın yüzde 85’i erkek, yani erkek çocuk sanık sayısı 40 bin 26 iken kız çocuk sanık sayısı 5 bin 627’dir. Ayrıca yabancı uyruklu toplam çocuk sanık sayısı 2 bin 924 iken bunların 214’ü sanık kız çocuğu ve 2 bin 924’ü de sanık erkek çocuklardan oluşmaktadır” dedi.

Her bireyin topluma borcu olduğunu hatırlatan Altun; aileleri ve toplumu uyarmanın, yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirmenin herkesin birincil görevi ve ödevi olduğunu sözlerine ekledi.

Duygu TEKİN

 

 

 

 

 


HIZLI YORUM YAP